![]()
BARIŞ ADIBELLİ
badibelli@yahoo.com
Kafkasların ve Hazar bölgesinin jeopolitik geleceği yazılırken
17/10/2020 27 Eylül’de Ermenistan’ın saldırılarıyla
başlayan Azerbaycan-Ermenistan çatışması yoğunluğunu artırarak devam ediyor.
Ermenistan’ın uluslararası hukuk kurallarını hiçe sayarak sivilleri hedef
alması, Erivan’ın bu savaşı ne kadar kirli bir şekilde yürüteceğini de gösteriyor.
Her yeni gün Karabağ’ın özgürlüğüne Azerbaycan bir adım daha yaklaşıyor.
Azerbaycan’ın ilerleyişinin Avrasya’nın ön kapısı Kafkaslar’daki jeopolitik
düzeni sil baştan değiştireceği gibi başta Rusya, ABD ve öteki Batılı güçlerin
de geleneksel olarak Karabağ meselesine ve Kafkaslara yaklaşımını da
değiştirecek gibi görünüyor. Rusya’nın öncülüğünde “zoraki” bir ateşkes
imzalanmasına rağmen Ermenistan, durmaksızın Azerbaycan kentlerini, sivilleri
vurması, Ermenistan’ın saldırıları ateşkesi ve uluslararası hukuk kurallarını
ihlal etmesi nedeniyle anlamsız gözükse de aslında Erivan yönetiminin ya da
arkasındaki üst aklın ince hesapları var: Birincisi, Azerbaycan’ı
Ermenistan topraklarına saldırtarak Rusya’nın eski Sovyet ülkelerinin bir
kısmıyla 2002’de bir nevi NATO’nun muadili ve Şanghay İşbirliği Örgütü’nün
askeri kanadı olacağını düşünerek kurmuş olduğu Kollektif Güvenlik
Antlaşması Örgütü’nün (KGAÖ) devreye girmesini sağlamak. Hatırlayalım! Kremlin ne demişti?
“Çatışmalar Ermenistan topraklarının dışında yaşanıyor dolaysıyla Kollektif
Güvenlik Antlaşması Örgütü müdahil olamaz.” Aslında Kollektif Güvenlik
Antlaşması Örgütü, üyelerinden birisinin saldırıya uğraması durumunda BM
antlaşmasının 51.maddesi uyarınca kollektif meşru müdafaa hakkının kullanılması
bağlamında harekete geçer. Fakat, bu meselede Ermenistan saldırıyı başlatan
taraf olduğu için çatışmalar kendi topraklarında bile olsa Kollektif Güvenlik
Antlaşması Örgütü’nün müdahalesinin meşruiyetini ortadan kaldırmaktadır.
Bu nedenle ısrarla dünyadaki Ermeni diasporası ve Ermenistan saldırgan tarafın
Azerbaycan olduğu şeklindeki kara propagandayı yürütüyorlar. Ermenistan’ın son
saldırılarından sonra Azerbaycan’ın Ermenistan topraklarına düzenleyeceği her
saldırı ise uluslararası hukuk açısından hem misilleme hem de meşru müdafaa
hakkı kapsamında meşru olacaktır. Bu arada, şunu da söylemek gerekir; BM
51.madde uyarınca kollektif meşru müdafaa hakkı da meselenin BM Güvenlik
Konseyi’ne intikal etmesine kadar geçerlidir. BM güvenlik Konseyi olaya el
koyduğu andan itibaren meşru müdafaa hakkı da ortadan kalkar. Tabii ki bu durum
Erivan’ın işine yaramayacaktır. Eğer Rusya üzerinden bakarsak Ermenistan,
Güvenlik Konseyinde Rusya, Çin ve Fransa’nın desteğini alır gibi
durmaktadır. Fakat ABD ve İngiltere’nin Rusya’nın başarısını tescilleyecek bir
sürece onay verir mi o belli değil. Ermenistan’ın ateşkese rağmen
Azerbaycan’ı sürekli taciz etmesi ve kışkırtmasının diğer bir nedeni de
Azerbaycan’ı sonu gelmeyecek kirli ve belirsiz bir savaşa sürükleme
planıdır. Böyle bir savaş Azerbaycan’ın kalkınmasına büyük bir darbe vuracak,
Azerbaycan’ı tüketecek ve zayıflamış bir Azerbaycan dış müdahaleye ve
kontrole açık bir hale gelecek. Üstüne üstlük bir de savaşın faturasını savaş
tazminatı olarak Azerbaycan’a çıkartılması var. Bunun örnekleri yakın
tarihte var. 1979’da İslam Devrimi’nin gerçekleştiği Ortadoğu’nun en büyük
askeri gücü olan İran’ın bu gücü ABD’nin kurguladığı bir senaryo ile Irak’la
girdiği savaşta yok oldu. Bu savaşın kaybedeni İran ve Irak olurken kazananı
ABD ve İsrail oldu. Dolaysıyla, ABD’nin var olamadığı Hazar ve Kafkaslar
bölgesinde AzerbaycanErmenistan savaşı üzerinden bir Rus-Amerikan jeopolitik
mücadelesinin yaşanması bölgede sonu gelmeyen kaosa neden olacaktır. KUŞAK VE YOL GİRİŞİMİNE JEOPOLİTİK ENGEL Böyle bir jeopolitik mücadele Çin’i
Avrupa’ya bağlayan Kuşak ve Yol Girişimi üzerinden tek kara bağlantısı
olan Rusya hattı ile Azerbaycan-Gürcistan ve Türkiye üzerinden geçen alternatif
yol olan Orta Koridor hattının da kapanması anlamına gelir ki, ABD için
Kafkaslarda ve Hazar bölgesinde olmaktan çok daha önemlidir. Bu nedenledir ki
ABD, birkaç cılız açıklamanın dışında sessizliğini korumaktadır. ABD’deki
Ermeni lobisi Trump’ı Türkiye yanlısı olmakla suçluyor. Geleneksel olarak
ABD’deki Ermeniler cumhuriyetçilere daha yakın. Özellikle eski kuşaklar yani Soğuk
Savaş dönemini görmüş olan Ermeniler, ABD’de daha çok Cumhuriyetçi Parti
etrafında kümelenmekteydiler; ancak bugün genç nesil Ermeniler daha çok
demokratlara yakın durmaktalar. Kasımda yapılacak başkanlık seçiminde de
Ermeniler renklerini belli etmeye başladılar. Çatışmaların başlamasından iki
gün sonra demokrat aday Biden’ın Ermenistan’a destek açıklaması ve Türkiye’nin
meseleye müdahalesini kınaması Ermenileri memnun etmiş gözükmektedir. Son
günlerde ABD’de önde gelen Ermeni isimlerden Biden’a destek açıklamaları peş
peşe gelmektedir. ABD’de 1.5 milyon Ermeni yaşıyor. En fazla Ermeni’nin
bulunduğu şehirler ise Los Angeles, New York ve Boston. Bu şehirler, Demokrat
Partinin kaleleri kabul ediliyor. Zaten bu şehirlerin büyük çoğunluğu oylarını
Biden’a vermesi garanti olarak görülüyor. Bu şehirlerin dışında ABD’nin
seçimlerde kilit eyaletlerinde de yaşayan Ermeniler var. Örneğin,
Michigan'da yaklaşık 50.000, Florida'da 35.000, Pennsylvania'da 30.000 ve
Wisconsin'de 10.000 Ermeni yaşamaktadır. Trump, bu eyaletleri 2016'da yüzde 1,2
gibi az oy farkıyla kazandı. Tüm bu anlatılanlara rağmen Trump’ın sessiz
kalması Azerbaycan-Ermenistan savaşını yukarıda bahsettiğimiz gibi Çin’in Kuşak
ve Yol Girişimine büyük bir darbenin indirileceği bir fırsat olarak görmüş
olmasıdır. YAHUDİ LOBİSİ, AZERBAYCAN'IN YANINDA MI? ABD’de Ermeni lobisinin yoğun baskısını
ise Yahudi lobisi önlemektedir. Azerbaycan’ın Ermenistan’a karşı İsrail
menşeili silahları kullanması İsrail’i memnun etmiştir. Zira sahada İsrail
silahlarının başarılı bir şekilde kullanılması İsrail savunma sanayisi için de
güzel bir reklam olmuştur. Ayrıca İran’ın yanı başında İsrail’in stratejik bir
ortağının olması ve İran nüfusunun önemli bir çoğunluğu oluşturan Azerbaycan
Türklerinin bulunması ve İran’ın Ermenistan’ı desteklediğine yönelik iddialar
ve kanıtlar İsrail için bulunmaz bir fırsat olmuştur. Bunun yanında
Azerbaycan’ın zengin enerji kaynakları da İsrail’in iştahını kabartmaktadır.
Dolaysıyla Azerbaycan ile arasındaki stratejik ilişkiye binaen İsrail’in ABD
yönetimi nezdinde Azerbaycan’ın yanında durduğuna yönelik söylentiler
var. RUSYA'NIN YAKLAŞIMI Tüm bu gelişmeleri Rusya yakından takip
ediyor. Aslında Kremlin biraz da gelinen durumu şaşkınlıkla izliyor.
Ermenistan’ın nasıl bir oyun oynadığını anlamış değil. ABD’nin sessizliğinin
hayra alamet olmadığını da biliyor. Öte taraftan Ermeni lider Paşinyan’ın Batı
desteğiyle bir Kadife Devrimle iktidara gelmesi nedeniyle de Moskova’nın
Erivan’a yaklaşımı çok sıcak değil;hatta söylentilere göre Putin Paşinyan’dan
görevi bırakması konusunda süreli telkinde bulunuyormuş. Azerbaycan-Ermenistan
savaşının Türk-Rus ilişkilerinde de yansımaları göründü. Son dönemde
Türkiye ile Libya’da ve Suriye’de yaşanan anlaşmazlıkların Kafkaslarda
karşılığını bulabileceğini pek Rusya pek tahmin etmemişti. Özellikle
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Ukrayna devlet başkanı ile görüşmesinde samimi pozlar
vermesi ve Kırım’ın Rusya tarafından ilhakını bir kez daha kabul
etmediğini ilan ederek Ukrayna’nın toprak bütünlüğüne destek verdiğini
açıklaması Azerbaycan-Ermenistan müzakerelerinde masada olmasına karşı çıkan
Moskova’ya önemli bir mesaj olarak değerlendirildi. Masada bir de Lavrov planı adı verilen
aslında çatışmalar başlamadan önce gündeme gelmiş olan ve bazı reyonların Azerbaycan’a
verilmesi geri kalanında da plebisit yapılarak özerk bir yönetim kurulması gibi
başlıkları içeren bir belge dolaşıyor ama artık bölgede Rusya’nın belirleyici
rolü eskisi kadar var mıdır önümüzdeki günler bize gösterecek. Sonuç
olarak, sahada, cephede Azerbaycan kazanmaktadır. Ancak Azerbaycan
kazanımlarını savaş sonrası kurulacak masada tescil ettirmesi gerekmektedir.
Masa/diplomasi, savaştan daha çetin ve zor bir süreç olduğu unutulmamalıdır.
Masada/diplomaside iki kere iki her zaman olması gerektiği gibi dört etmez,
farklı sonuçlar verir. Bu nedenle masaya hazırlık yapılmalı ve çok sıkı
argümanlarla gelinmeli. Şu ana kadar izlediğimiz tablo yaşanan savaşın
Karabağ’ın azad edilmesinin ötesinde Kafkasların ve Hazar bölgesinin jeopolitik
geleceğinin şekillenmesi; hatta yazılması olarak öne çıkmaktadır…Ermenistan
kendi diplomatik zeminini oluşturabilmek adına Rusya, Fransa, ABD ve hatta Çin
nezdinde lobi yapmaktadır. Özellikle Çin’in dikkatini ve desteğini alabilmek
için Uygurların Azerbaycan ordusu saflarında Ermenistan’a karşı savaştığı
yalanını bile uydurmaktadır Veryansın Tv |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
ÇİN, TARİHİN HANGİ TARAFINDA DURUYOR ? - 21/03/2022 |
Ukrayna savaşı Çin için 21.yüzyılın en büyük sınaması olarak karşısında duruyor. Çin, bu sınamayı geçerse en azından dünyanın bir kısmında yeni bir düzenin kuruluşuna da adım atmış olacak. |
Barış Adıbelli ABD’nin paralı askerleri - 19/02/2021 |
Gara’da terör örgütü PKK’nin şehit ettiği 13 vatandaşımızın acısı ve ABD’nin eğere ve teyide bağlı başsağlığı mesajının öfkesi halen taze iken, ABD’nin bölgeye yönelik politikaları halen belirsizliğini korumaktadır. Biden’ın yemin ederek göreve başla |
Bürokratik oligarşinin zaferi - 08/01/2021 |
ABD’de yaşananlar dünya ve ülkemiz gündemini işgal etmiş durumda. ABD’nin mevcut görevde başkanı Trump şu anda ABD’de neredeyse “halk düşmanı” ilan edilmiş durumda. Öyle ki Facebook ve Twitter bile Trump’ın görev süresi bitene kadar hesaplarını dondu |
Siyasi cinnet mi yoksa bir darbe girişimi mi? - 07/01/2021 |
Dün ABD’nin başkenti Washington’da yaşananlar her halde uzun bir zaman zihinlerden çıkmayacak. Dün yaşananlar, politik anlamda ABD'nin 11 Eylül'ü olarak tarihe geçti. Görevdeki bir Başkan Kongre’ye, seçim sonuçlarına, seçilmiş Başkana, Amerikan halkı |
Avrasya Birliği'ne giden yol: Altılı İşbirliği Platformu - 14/12/2020 |
Geçtiğimiz günlerde Azerbaycan’da tarihi günler yaşandı. Karabağ Zaferi münasebetiyle düzenlenen geçit töreni için 44 gün süren vatan savaşında şehit olan Azerbaycan askerlerinin sayısı kadar Türk Askeri geçit törenine katılmak için Bakü’ye geldi. 10 |
İran’daki nükleer fizikçi Fahrizade suikastının düşündürdükleri - 30/11/2020 |
Trump yönetimi, giderayak İran'a üçüncü hamlesini de yaptı. Trump, göreve gelir gelmez İran'a karşı ilk hamlesi nükleer anlaşmadan çekilmekle oldu. Daha sonra ikinci hamlesi Ocak 2020'de İran'ın en güçlü isimlerinden Kasım Süleymani’nin Irak'ta öldür |
Rüzgar gibi geçti... - 08/11/2020 |
Nihayet, ABD başkanını seçti. Aylardan beri Trump mı olacak, Biden mı olacak bu tartışma hem ülkemizin hem de tüm dünya kamuoyunun gündemini işgal etti. Türk kamuoyu da ikiye bölündü. Millet, pazarda, çarşıda, okulda, kahvehanede ve camide Trump mı s |
ABD’de Ulusalcılar-Küreselciler mücadelesi - 06/11/2020 |
ABD’de seçim süreci halen devam ediyor ve kıyasıya bir mücadele var. Şu ana kadar gelen bilgiler ışığı altında Biden ipi göğüslemiş durumda. Trump var gücüyle direnmeye devam ediyor, sonuçların bir komplo olduğunu iddia ediyor ve sonuçlara itiraz ede |
ABD’nin yeni başkanı Kamala Harris mi olacak? - 23/10/2020 |
ABD’de kıran kırana bir seçim yarışı devam ediyor son kez televizyonda tartışma yapıldı anketlere göre Biden önde görünüyor. Seçim kampanyalarında Trump da Biden da aile ilişkilerinden tutun ticari, siyasi ve aklınıza gelebilecek her türlü meseleyi s |
![]() |